Medient Kulak Burun Boğaz
Sinüzit

Sinüzit (Rinosinüzit)

Sinüzit

Sinüzit toplumda sık karşılaşılan önemli sağlık sorunlarından biridir. Kentsel yaşamın sebep olduğu hava kirliliği, kapalı ve kalabalık çalışma ortamları ile alerjik rahatsızlıklar bu hastalığın giderek artmasında rol oynarlar.

Embriyoloji

Paranasal sinüslerin oluşumuna yönelik değişiklikler erken fetal hayatta başlar. Maksiller sinüs fetal hayatın üçüncü ayında belirir. Doğum sırasında sinüsün hacmi ortalama 7 ml dir. Etmoid sinüs fetal yaşamın üçüncü ayında ortaya çıkar. 1 yaşındaki bebeğin radyolojik filmlerinde görülebilirler. Frontal sinüs 1 yaşında anatomik olarak görülür. 6 yaşından sonra radyolojik olarak belirir. Sfenoid sinüs üçüncü fetal ayda belirmeye başlar. Paranasal sinüsler içinde erişkin boyutlarına ilk ulaşan sinüstür.

Anatomi ve Histoloji

Sinüslerin duvarını genellikle örtülü kompakt bir kemik tabaka oluşturur. Sinüslerin mukozası psödostrafiye (yalancı cok katlı) kolumnar siliyer epitel ile örtülüdür.Sinüs mukozasını döşeyen epitel silyalı hücreler, bazal hücreler ve mukus salgılayan (goblet) hücreleri içerir. Tüm sinüslerde, siliyer hareketler sonucunda düzenlenen akımın yönü sinüs ostiumlarına doğrudur. Paranasal sinüsler dört solda, dört sağda olmak üzere sekiz tanedir.  Frontal, etmoid, maksiller ve sfenoid sinüsler olarak adlandırılırlar. Maksiller sinüs en büyük sinüstür. Uzunluğu 25 mm, yüksekliği 33 mm, derinliği 34 mm ve hacmi 15 ml dir. Maksiller sinüsün ostiumu medial duvarın arka üst bölümünde lokalize 3 mm çapında ve 5 mm2  alanındadır. Etmoid sinüsler her bir tarafta 2-8 arasında ön etmoid, 1-5 arasında arka etmoid hücreler bulunur. Etmoid sinüslerin uzunluğu  4 cm, yüksekliği  3cm, genişliği 1,5 cm dir. Ortalama hacmi 14 ml dir. Orbita etmoid sinüs mukozasından lamina paprisea denilen ince bir kemik lamel ile ayrılır. Arka etmoid hücrelere Onodi hücreleri denir. Ön etmoidin en büyük hücresine etmoid bulla denir. Frontan sinüs yetişkinlerde ortalama 3 cm yüksekliğinde 2,5 cm genişliğinde, 2 cm derinliğinde ve 7 ml hacmindedir. Frontal reses aracılığıyla burun boşluğuna bağlanır. Sfenoid sinüs yetişkinlerde 20 mm uzunluğunda, 22 mm derinliğinde, 17 mm genişliğinde ve 7,5 ml hacmindedir. Lateralde optik sinir ve internal karotis arter ile komşudur. Sfenoid sinüs ostiumu 3 mm çapında olup sinüs ön duvarının üst bölümünde yer alır.

Fizyoloji

Paranasal sinüsler solunum kavitesinin içindedirler ve solunum mukozası ile örtülüdürler. Sinüslerin fonksiyonları şu şekilde sınıflanır.

  1. Hava yolu sağlamak
  2. Kafatasının ağırlığını azaltmak
  3. Orbita, beyin gibi önemli yapıları dış travmaların etkisinden korumak
  4. Solunum havasının akciğerlere uygun basınçtave hacimde ulaşmasını sağlamak
  5. Solunum havasını filtre etmek, nemlendirme ve ısıtmak
  6. Vokal rezonansa katkıda bulunmak
  7. Yüz iskeletinin gelişiminde rol oynamak
  8. Olfaktör sahanın alanını genişletmek

Hava Yolu Direnci ve Nazal Siklus

Burun solunum sırasında hava akımına karşı değişik derecelerde direnç oluşturur. Allerji, enfeksiyon, egzersiz, hormonlar, gebelik, korku, genel heyecanlar ve seksüel aktivite gibi birçok faktör nazal siklusu değiştirebilir. Yer çekimi venöz dolgunluğu arttırır ve kişi yatar pozisyonda iken nazal direnç, normal değerinin %15 daha fazlası olur. Ekspirasyon (soluk verme) inspirasyondan (soluk alma) daha uzundur.

Havanın Filtrasyonu ve Mukosiliyer Transport

Solunum havasındaki yabancı partiküller vestibulumda  lokalize kıllar, silyalar ve mukus örtüsü tarafından filtre edilerek temizlenir.Silyalar vuruşları ile bu partikülleri nazofarenkse taşır.

Mukus

Mukus epital tabakasındaki goblet hücreleri ile lamina propriadaki seröz ve müköz bezler tarafından üretilir. Mukusun ph’sı ortalama 6,5 dur ve asidiktir. Asit oranı ne kadar fazlaysa okadar çok jel kıvamında olur. Alkalin mukus daha suludur. Mukus su( %95), musin ve tuzlardan oluşur. Mükoz tabakası iki katmandan oluşur. Dıştaki visköz yapışkandır. İç katman daha az viskoziteye sahiptir. Günlük üretilen ortalama mukus miktarı 10-30 ml/kg dir.

Havanın Nemlendirilmesi ve Isıtılması

Hava mukozanın altındaki kan damarlarının vazokonstriksiyonu ve vazodilatasyonu ile soğutulur veya ısıtılır.

Tanım ve Epidemiyoloji

Bir yada daha fazla paranasal sinüslerin mukozalarının enflamasyonuna sinüzit denir. Sinüzit yerine rinosinüzit teriminin kullanılmasının daha uygun olduğu görüşü hakimdir.

Sınıflama

  1. Akut(bakteriyel ) rinosinüzitler
  2. Polipsiz kronik rinosinüzit
  3. Polipli kronik rinosinüzit
  4. Allerjik fungal rinosinüzit

Rinosinüzit semptom ve bulgularının 4 haftadan kısa süreli olmasına akut rinosinüzit denir.

Rinosinüzit semptom ve bulgularının 4-12 hafta sürmesine subb akut rinosinüzit denir.

Rinosinüzit semptom ve bulgularının 12 haftadan daha uzun sürmesi durumuna ise kronik rinosinüzit denir.

Patogenez

Viral üst solunum enfeksiyonu olarak başlayan enfeksiyon(evre 1) ostium tıkanıklığı ile devam eder(evre2). Daha sonra akut bakteriyel rinosinüzit (evre3) ve nihayet kronik rinosinüzit(evre4) oluşur.

Mikrobiyoloji

Rinosinüzitlerin en önemli risk faktörü viral enfeksiyonlardır. Rinovirüs, influenza, adenovirüs ve para-influenza virüsleri en yaygın görülen ajanlardır. Erişkinlerde görülen akut bakteriyel sinüzit olgularına en çok 1. Streptokokkus pneumonia 2.Hemophilus influenza 3. Stafilakokkus aureus  sebep olur. Kronik rinosinüzitlerde anaerob bakterilere daha sık rastlanır. En sık Prevotella, Fusobakterium ve Peptostreptokok  türleri görülür. Sık görülen aerobik bakteriler ise 1. stafilakokkus aureus  2. Moraxella catarrhalis ve 3. Hemophillus türleridir. Kronik sinüzitte polimikrobiyal enfeksiyonlar daha yaygındır.

Anamnez

Burun tıkanıklığı, konjesyon, nefes alamama, burun akıntısı, postnazal akıntı, baş ağrısı, yüz ağrısı, koku duyusunun azalmas  karakteristlik semptomlardır. Görüntüleme yöntemlerinde bilgisayarlı tomografi altın standarttır.

Tedavi

Tedavide amaç

  1. Enfeksiyon kontrolü
  2. Doku ödeminin azaltılması
  3. Drenajın kolaylaştırılması
  4. Ostium açıklığının sağlanması dır.

Medikal Tedavi

Antibiyotikler, kortikosteroidler, dekonjestanlar, antihistaminikler, mast hücre stabilizatörleri, lökotrian antagonistleri, yardımcı tedavi olarakta buhar, fizyolojik tuzlu su lavajları,hipertonik ve hipotonik solüsyonlar kullanılır. Antibiyotiklerden amolksisilin,sefalosporin, makrolid ve yeni kinolonlar önerilir.Kronik rinosinüzitte kullanılacak ajanların hem aeroblara hem de anaeroblara etkili olması gerekir. Akut rinosinüzit için önerilen tedavi süresi en az 14 gündür. Kronik rinosinüzitte tedavi süresi en az 21 olup 10 haftaya kadar uzatılabilir.

Cerrahi Tedavi

Günümüzde cerrahi, konservatif tedaviye cevap vermeyen kronik rinosinüzit, fungal rinosinüzit ve komplikasyon gelişmiş hastalar için saklanır. Rinosinüzitlerin cerrahi tedavisinde geleneksel yöntemler ve fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisi(FESC) tekniği uygulanır. Rinosinüzitte fonksiyonel yaklaşım minimal invaziv endoskopik teknikle, doğal ostiumların açılması, sinüs ventilasyonu ve mukosilier klirensin normale döndürülmesi sonucu hastalıklı sinüs mukozasının iyileşeceği hipotezine dayanır.Endoskopik sinüs cerrahisi uygulama kararı hastanın öyküsü, fizik ve endoskopik muayene bulguları ve paranasal sinüs BT bulgularına dayanır.

Sinüzit Komplikasyonları

1:Orbital komplikasyonlar

A:Periorbital selülit

B:Orbital selülit

C:Subperiostal apse

D: Orbital apse

E:Kavernöz sinüs trombozu

2:İnrakranial komplikasyonlar

A: Menenjit

B: Epidural apse

C: Subdural apse

D: Serebral apse

E: Venöz sinüs tromboflebiti