Uyku sağlıklı yaşamın vazgeçilmez bir parçasıdır. Günümüzde uyku bozukluklarının ayırt edilmesinde ve uyku apne sendromunun tanısında kullanılan polisomnografi, 1965 yılında rutin kullanıma girmiştir. Uyku apnesinde tekrarlayıcı faringeal kollapslar ve gün içi uykululuk birliktedir. Uyku apnesine adenotonsiller hipertrofi, obezite, sarkık yumuşak damak veya kraniofasial anomaliler sebep olabilir. Ancak her olgu için farklı bir anatomik faktör ortaya çıkabilir.
Apne sırasında 10 saniye veya daha fazla bir süreyle solunum durur. Hipopne sırasında %3 oksijen desatürasyonu veya uyku derinliğinde yüzeyelleşme söz konusudur. Uyku apnesinde üst solunum yolllarının yapısal bozukluklarına bağlı olarak solunumun devamını sağlayan fizyolojik mekanizmalar uykuda bozulur.Uyku apnesi hipertansiyona, iskemik ve konjestif kalp hastalığına, kardiyak aritmiye pulmoner hipertansiyona ve serebro vasküler olaylara yol açabilir.
Teşhisinde nazal muayene orofarengeal muayene sebep hakkında bilgi verebilir. Endoskopik muayene yöntemleri ile uyanık fiberoptik endoskopi, müller manevrası ile fiberoptik endoskopi ve uykuda fiberoptik endoskopi ile hastalığın teşhisi ve derecesi tayin edilmeye çalışılır. Polisomnografi ile şiddeti hakkında dolayısıyla da tedavisi konusunda kanaat gelişir.
Tedavisinde radyofrekans uygulamaları, cerrahi yöntemler ya da CPAP veya BPAP uygulaması gibi cerrahi olmayan teknikler kullanılır.