Medient Kulak Burun Boğaz
İşitme Kaybı

İşitme Kaybı

İşitme Kaybı

Çocuklarda İşitme Kaybı

Orta kulak iltihabı çocuklarda en sık rastlanan hastalıklardan biridir. Orta kulak iltihabı tanımı orta kulağın ve mastoid sahanın iltihabi durumunu belirtir. Orta kulak efüzyonunun varlığı enfeksiyondan yada mukozal reaksiyondan varlığını alan bir sıvıdır ve temporal kemiğin tüm havalı alanlarında oluşabilir. Efüzyon, seröz (su gibi), mukoid(kalın,visköz) ya da iltihabi (pürülan) tarzda olabilir. Efüzyonlu orta kulak iltihabı, viral bir enfeksiyondan sonra ya da östaki tüpü fonksiyon bozukluğuna bağlı olarak ortaya çıkabilir.Sıvı birikmesiyle kulak zarı hareketinin azalmasını ve sesin iletimine engel oluşturur.

Epidemiyoloji

Hayatın ilk yılı içinde akut orta kulak iltihabı atağı önemlidir. Çünkü sık iltihaplanmalar 12 aylıktan önce oluşur. Eğer çocuk 3 yaşına kadar orta kulak iltihabı geçirmemişse ileriki yıllarda ciddi bir iltihap gelişmesi ihtimali düşüktür. Efüzyonlu orta kulak iltihabı hayatın ikinci yılında pik yapar, kış aylarında daha sıktır ve üst solunum yolu enfeksiyonları ile beraberlik gösterir. Erkek ve kızlarda eşit orandadır. Kalabalık ailelerde, düşük sosyoekonomik koşullarda yaşayan ya da yetersiz tıbbi bakım olanağı olan çocuklarda akut ve kronik otitis in arttığı görülmüştür. Orta kulak iltihabın en sık ortaya çıkma mevsimi olarak ta kış, sonbahar ve ilkbahar rapor edilmiştir. Allerji ve burun hastalıkları(sinüzit, adenoid hipertrofisi, alerjik rinit) efizyonlu otitis in ortaya çıkmasına sebep olur.

Patofizyoloji

Östaki kanalının fonksiyon bozukluğu orta kulak iltihabının kilit taşıdır. Östaki tüpü yeni doğan ve çocuklarda erişkinlere oranla daha kısa, daha yataydır. ÜSYE gibi nedenler orta kulak ve östaki kanalının mukozasının ödem ve konjestiyonuna yol açarak östaki kanalını daraltır. Bu durum orta kulak negatif basıncının artmasına neden olur ve nazofarenksten bakteri ve virüs içeriye doğru yol alır. Enflamasyon oluşur. Orta kulak boşluğunda mukoza ödemi, kapiller boğulma ve orta kulağın lökositlerle infiltrasyonuna sebep olur. Ayrıca allerji immun bozukluk ve silier diskfonsiyonlar mokozanın bozulmasına yol açar.

Mikrobiyoloji

Orta kulak ile ilişkili olarak en sık aerob patojenler streptokokkus pneumoniae, hemophilus influenza, moraxella catarrhalis ve grup A streptokoklardır . Ayrıca gram negatif enterik organizmalar ve staflokokkus aureus gibi diğer bakterileri izole edilirler. Betalaktamaz üreten bakteriler giderek daha fazla orta kulak hastalığına yol açmaktadır. Geçmişte kulak efüzyonunun steril olduğuna inanılırdı ancak yeni çalışmalar efüzyonun bakteriler içerdiğini göstermiştir. Virüsler efüzyonlu orta kulak iltihabında rol oynarlar.

Değerlendirme

Hikaye: Orta kulak iltihabı tanısı hikaye ve fizik muayene ile konulur. Fizik muayenede görülen efüzyona ilave olarak orta kulak enflamasyonunun akut belirti ve semptomları akut orta kulak iltihabını düşündürür. Ateş, kulak ağrısı, işitme kaybı ve huzursuzluk orta kulak iltihabını düşündürür. Ayrıca iştahsızlık, bulantı,kusma ve baş ağrısı çocuklarda tipik belirtilerdir. Muayenede otoskopi yapılır kulak kepçesi, dış kulak yolu, kulak zarı değerlendirilir. Normal kulak zarı gri ve şeffaftır. Normal dışı bir renk sıklıkla sarı ya da mor görünümlü, koyu kırmızı ya da kırmızı olabilir. Orta kulak efüzyonu seröz, mukoid, pürülan olabilir. Hava sıvı seviyeleri ya da hava kabarcıkları görülmesi tipiktir. Kulak zarının değerlendirilmesi kulak zarında kireçlenme, cep oluşması ya da çökme alanlarına dikkat edilmesi şeklinde olur.

İşitmenin değerlendirilmesi işin en önemli parçasıdır. Odyometrik değerlendirme yapılır ve orta kulak sisteminin direncini ölçmek için immitans odyometri yapılır. İletim tipi işitme kaybı orta kulak iltihabında tipiktir. Otoakustik emisyonlar yeni doğan kliniğinde işitme taraması için tercih edilir. İşitsel beyin sapı yanıtları 6 aydan küçük çocuklarda iletim tipi ve sensörinöral işitme kaybı ayırımında en tercih edilen yöntemdir. Oyun odyometrisi 2 yaşından yukarı çocuklarda önerilir. Konvansiyonel odyometri 5 yaşından yukarı uyumlu çocuklarda kullanılır.

Tedavi ve Önlemler

Orta kulak iltihabını tedavi etmek için en rasyonel yol semptomatik hastalığı tedavi etmek ve komplikasyonları önlemektir. Tedavi genellikle medikal olup, cerrahi müdahaleler medikal tedavinin yetersiz kaldığı durumlarda uygulanır. Önlem olarak aralarında antimikrobik profilaksi, allerji kontrolü, tonsillektomi, adenoidektomi ya da her ikisi, aşılama, inmunglobulin verilmesi ve çevresek destekleyici faktörlerin değiştirilmesine kadar çok sayıda önlem düşünülmüştür.

 

Cerrahi Tedavi

Mirengotomi ve tüp takılması: medikal tedaviye cevap vermeyen orta kulak iltihaplarında, 3 aydan daha fazla efüzyonu devam eden ve iletim tipi işitme kaybıyla seyreden durumlarda tercih edilir. Ventilasyon tüpü takılması orta kulak basıncını normale çevirir ve iletim tipi işitme kaybını düzeltir. Ventilasyon tüpleri takıldıktan sonra yerlerinde kalıp fonksiyonel görev yapma süresi 6-12 aydır. Adenoidektomi tedavide artı bir yöntem olarak önerilir. Tonsillektominin yararlı olduğuna dair çalışmalar varsa da hiçbir çalışma tonsillektomi ve adenoidektomi beraberliğinin sadece adenoidektomi ye üstünlüğünü göstermemektedir.

Yetişkinlerde Ani Sensorinöral İşitme Kaybı

Ani işitme kaybı hasta için ürkütücü ve huzur kaçırıcıdır. Kayıplar çoğunlukla tek taraflıdır ve işitmede düzelme prognozu iyidir. Şanssız azınlık için işitme iki taraflı olup bu durum çok can sıkıcıdır. Ani işitme kaybı birçok hastalığın ortak semptomu olabileceğinden sayısız olasılığı elemek zor ve asap bozucu bir süreçtir.

3 gün içinde birbirini takip eden üç frekansta 30 db lik kayıptır. 100.000 kişide 5-20 arasında ani işitme kaybı görülür. İki taraflı ani işitme kayıpları vakaların %1-2 sinde görülür. Tüm yaş gruplarında görülür. Ani işitme kaybının nedenini açıklayan üç ana varsayım mevcuttur.

  1. Viral enfeksiyon
  2. Vasküler yetmezlik
  3. İntrakoklear membran rüptürü

Ani işitme kayıplarını değerlendirmek için saf ses, konuşma testleri, timpanometri ve akustik refleks testlerini içeren komple bir odyolojik inceleme şarttır. İşitsel beyin sapı cevapları (ABR) ve otoakustik amisyonlar (OAE) işitme sisteminin bütünlüğü hakkında ek bilgiler verebilir. Değerlendirme ve tedavi sürecinin bir noktasında internal akustik kanal ve serebello pontin açının görüntülenmesi tavsiye edilir. Gadolinyumlu manyetik rezonans görüntüleme (MRG) işitme kayıplı hastalarda endikedir.

Tedavi:

  1. Vazodilatör ilaçlar: kokleaya kan akımını arttırarak hipoksiyi geriye döndürerek faydalı olurlar.
  2. Reolojik ajanlar: düşük molekülür ağırlıklı desktranlar ,heparin ve warfarin gibi antikoagülanların kullanılması kanın akışkanlığını değiştirerek kan akımını ve oksijen dağıtımını arttırmak için kullanılır.
  3. Antienflamatual ilaçlar: kortikosteroidler tedavide kullanılan ilaçlardır. Kilo başına 1 mg prednizolon kullanılması tedavide altın standarttır.
  4. Antiviral ilaçlar: asiklovir, amantadin, famsiklovir ve valasiklovir kullanılabilir.
  5. Diüretikler ani işitme kayıplarının bir kısmının koklear endolenfatik hidropsa ikincil olarak geliştiği varsayımı ile kullanılırlar.
  6. Triiodobenzoik asit türevleri stria vaskülarisi etkiledikleri ve endokoklear potansiyelleri korudukları düşünülür.

Bulgular

Ani işitme kaybında iyileşme oranları tam, iyi ve kısmi iyileşme şeklinde olur. Tedavisiz takip edilen hastalarda %58 spontan düzelme görülmüştür. Mevcut tedavinin yanı sıra transtimpanik steroid uygulamalarının teorik olarak iç kulağa yüksek konsantrasyonda ilaç uygularken sistemik konsantrasyonun düşük olması gibi bir faydası vardır. Perilenfadik fistül nedeniyle oluşan ani işitme kayıplarının cerrahi onarımı hakkındaki muamma halen devam etmektedir. Tedavinin sonucunu önceden tahmin edebilmek için bazı prognostik faktörler öne sürülmüştür. Baş dönmesi ve dengesizlik semptomları varsa daha düşük bir iyileşme oranı söz konusudur. Hasta yaşı da iyileşmeyi etkileyebilir.

Sonuç

Ani işitme kaybı hala tamamen çözülebilmiş bir problem değildir. Tedavi rasyonel bir yaklaşım üzerine oturtulmalıdır. Hiçbir kesin veya tedavi edilebilir etyoloji bulunamazsa, tedavi en muhtemel faktörler göz önüne alınarak yapılmalıdır.